09.06.2025 KILÇIK

ASIL TRANSFER GÖNDERİLECEKLERDE

Kurban Bayramı arifesi... Herkesin aklında tatil planları, aile ziyaretleri, bayram sofraları... Ama Trabzonspor cephesinde işler yeni yeni ısınıyor. Çünkü bayramdan hemen sonra transfer mesaisi resmen başlayacak. Evet, klasik bir ifade olacak ama tam anlamıyla “ince eleyip sık dokumak” zorunda bordo-mavili yönetim.

Bu işin şakası yok.

Kadro mühendisliği sadece "kimleri alacağız" sorusuyla bitmiyor. Hatta bu dönem Trabzonspor için asıl mesele "kimleri göndereceğiz" sorusunda düğümleniyor. Çünkü yeni isimleri getirmek kolay değil; kontenjan, maliyet, takım dengesi derken, her hamle ince hesap istiyor. Ve mevcut kadroda artık düşünülmeyen isimlerle vedalaşmak, bu sürecin en can sıkıcı kısmı.

Kolay mı? Değil. Sözleşmeleri devam eden oyuncular var. Kimi yüksek maaş alıyor, kimi ayrılmaya yanaşmıyor. Yönetim haklı olarak kulübü zarara uğratmadan bu işi çözmek istiyor. Ama işte futbol dünyasında bu işler bazen sadece mantıkla yürümüyor. Ne yazık ki duygular, egolar, menajer hesapları da devreye giriyor.

Fatih Tekke göreve yeni geldi ama işin başından itibaren ne istediğini bilen bir duruş sergiliyor. Yönetimle uyumlu bir şekilde hareket ediyor. İki başkan yardımcısının doğrudan transfer dosyasının başında olması da süreci daha yakından ve kontrollü yönetme çabası. Bu da umut verici.

Ama yine de tekrarlamak gerek: Trabzonspor için bu yaz transfer döneminde en büyük imza, kimi getirdiği değil; kimi gönderdiği olacak. Çünkü ne yazık ki yıllardır süren bir alışkanlık var: Eldeki oyuncularla zamanında vedalaşamamak. Sonra o yük hem maddi hem manevi olarak takımı taşıyamayacak hale getiriyor.

Trabzonspor’un artık bu döngüyü kırması gerek.

Gelecek güzel olabilir ama bunun için önce geçmişle hesaplaşmak şart. Önce yüklerden arınmak, sonra yeni bir sayfa açmak...

Bayram sonrası Trabzonspor’da bu temizlik operasyonunun nasıl yapılacağı, belki de sezonun gidişatını belirleyecek.

Hep birlikte bekleyip göreceğiz.

***

ALTYAPI KONUSU MASAYA YATIRLACAK!

Trabzonspor’da A takıma yapılacak transfer çalışmalarının yanı sıra kulübün ikinci önemli gündem maddesi altyapı oldu. U19 takımının Avrupa ikinciliği elde etmesinin ardından gözler yeniden bordo-mavili kulübün genç oyuncu sistemine çevrildi.

Kulüp içinde geleceğe yönelik planlamalar yapılırken, altyapıda köklü bir revizyon yaşanacağı konuşuluyor...Trabzonspor Gençlik Geliştirme Koordinatörü Güngör Şahinkaya devam edip etmeme konusunda kararsız. Şahinkaya kısa dönemde oldukça başarılı işlere imza attı. Göreve devam ederse sorun yok... Fakat etmezse yerine mevcut kadro içerisinden mi yoksa dışarıdan bir isim gelir bu da muamma...

Altyapıda belirsizlik bununla da sınırlı değil. Mevcut tüm altyapı antrenörlerinin sözleşmeleri 31 Mayıs itibarıyla sona erdi. Yeni dönemde teknik ekipte köklü bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceği henüz netlik kazanmadı. Hangi antrenörlerin görevde kalacağı, kimlerin göreve getirileceği önümüzdeki günlerde şekillenecek.

Kulüp kaynaklarından edinilen bilgilere göre, altyapı yapılanmasında mevcut sistemin devam edip etmeyeceği, ya da daha farklı kriterlere dayalı yeni bir anlayışın devreye alınıp alınmayacağı da tartışılan başlıklar arasında yer alıyor.

Trabzonspor’da A takım ve altyapıya yönelik kararların, önümüzdeki günlerde yapılacak yönetim kurulu toplantılarının ardından kamuoyuna açıklanması bekleniyor.

Öte yandan basketbol ve diğer amatör branşlarda da hareketli bir döneme girilmesi öngörülüyor.

***

HERKESİN AYNAYA BAKMA ZAMANI…

Turizm… Bu ülkenin en kıymetli hazinelerinden biri. Denizimiz, yaylamız, tarihimiz, mutfağımız, insanımız... Her biri başlı başına bir değer, bir cazibe merkezi. Ama ne yazık ki, bu güzellikleri sunan sistemin arka planında büyük emek, büyük mücadele var. Ve bu mücadele çoğu zaman görünmez oluyor.

Dün TÜRSAB Doğu Karadeniz Bölge Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Tuna’nın yayınladığı sert basın açıklaması, aslında sadece bir “cevap” değil, sektörün yıllardır içinde bulunduğu büyük çabanın haykırışıydı bana göre.

Tuna, açıklamasında TÜRSAB’ın ve seyahat acentalarının turizmdeki rolünü hatırlatıyor. Özellikle kaçak turlar, belgesiz faaliyetler gibi sektörün en ciddi yaralarından biriyle nasıl mücadele ettiklerini anlatıyor. Denetim ekipleri, yerel iş birlikleri, sürekli baskı ve talep… Bunlar dışarıdan bakıldığında görünmeyebilir ama sahada çalışan herkes bilir ki, bu iş öyle masada alınan kararlarla yürümez. Emek ister, irade ister, dirayet ister.

Açıklamada adı geçen Mustafa Dündar’ın söylemleri ne kadar haklılık taşıyor, onu bilemem. Ama bildiğim bir şey var: Birbirimizi yıpratarak, geçmişi yok sayarak, yıllardır bu sektöre emek veren kurumları bir çırpıda suçlayarak hiçbir yere varamayız.

Sektörde eksikler yok mu? Elbette var. Ama bunları dile getirirken dilimize de, tavrımıza da dikkat etmeliyiz. Eleştiri, yapıcı olduğu sürece değerlidir. Aksi halde sadece kavga çıkar, çözüm değil.

Mehmet Ali Tuna’nın “herkes haddini bilecek” ifadesi kulağa sert gelebilir ama samimiyetle söylemek gerekirse; bazen bazı sınırların hatırlatılması gerekir. Çünkü sektör, herkesin kendi başına konuştuğu bir alana dönerse, düzeni sağlayan, kuralları koruyan kurumların ne anlamı kalır?

Ben bu açıklamayı bir öfke metni değil, bir iç döküş olarak okudum. Sahada bizzat emek veren, mücadele eden insanların artık yalnız bırakılmaması gerektiğinin bir çağrısıydı bu. Ve belki de en önemlisi: Bu işin takım işi olduğunu hatırlatıyor.

Kırmadan, dökmeden, birbirimizin emeğine saygı duyarak ilerlemeyi öğrenmek zorundayız.

Çünkü bu ülkenin turizmi, sadece güzel manzaralarla değil; bu manzaraların arkasındaki görünmeyen emeklerle ayakta duruyor.

***

TRABZON TURİZMİ VE TAMER BEY’İN SESSİZLİĞİ

Trabzon turizmi son yıllarda daha fazla dikkat çekiyor. Ancak bu gelişmeye rağmen, bazı kapılar hâlâ kapalı gibi… İl Kültür ve Turizm Müdürü Tamer Erdoğan, sektörden gelen eleştirilerin odağında. İnsanlar onun zeki ve çalışkan biri olduğunu söylüyor; ama iş diyaloga, sıcak ilişkilere gelince biraz mesafeli durduğu hissi var.

Herkes “Belki zamanla ısınır, iletişim artar” diye bekledi ama ne yazık ki, o sıcak ortam hâlâ kurulamadı. Turizmde en çok ihtiyaç duyulan şey; birlikte hareket etmek, sorunları birlikte çözmek. Oysa ne yazık ki, sektör paydaşları ile arada bir soğukluk olduğu gözleniyor.

Eleştiriler çok ama Tamer Bey görevine devam ediyor. Kimse ondan mucizeler beklemiyor belki; asıl merak edilen “Bir sonraki müdür kim olacak?” sorusu... Trabzon turizmi, elbette ki sıcak, samimi ve üretken bir iletişimle hak ettiği yere ulaşacak. Umarız bu sürecin sonunda, hem sektör hem de kent için en iyisi olur.