MEHMET CEMİL NE DEMEK İSTEDİ?
Trabzonspor’un efsane dönemlerinin sol açığı Mehmet Cemil Altun ilginç bir yazı kaleme aldı.
TAKA Gazetesi’ndeki köşesinde eski takım arkadaşı Ali Kemal Denizci başta olmak üzere, Abdullah Avcı ve İhsan Derelioğl üçlüsünün arsasındaki ilişkiye dikkat çeken Altun, şehirde bu üçlünün arasındaki ilişkinin dedikodu malzemesi olduğu görüşlerine yer verdi.
Mehmet Cemil Altun, Trabzonspor kulislerinde son dönemde konuşulan en ilginç dedikoduya dikkat çekerken, Abdullah Avcı ile İhsan Derelioğlu’nun gizli bir anlaşması olduğu yönünde değerlendirmeler yapıldığını vurguladı.
Altun’un yazdıklarına göre özellikle Avcı’nın yardımcılığına getirilen Derelioğlu’nun geçmişte tartışmalı hamleler yaptığı bilinirken, bu atamanın perde arkasında farklı ilişkilerinin olduğu iddia ediliyor.
Taraftarlar arasında, Derelioğlu'nun Ali Kemal Denizci’nin etkisiyle bu pozisyona geldiği konuşuluyor. Özellikle sokakta Avcı, Derelioğlu ve Denizci üçgeninin Trabzonspor'da nasıl bu kadar güçlü hale geldiği sorgulanıyor. Dedikodulara göre bu üçlü, kulüpteki iç çekişmeleri gizli bir anlaşmayla yönlendiriyor olabilir.
Ne demişler ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Mehmet Cemil Kaptan da boşa konuşmaz. Vardır bildiği, kim bilir?
***
AVCI DA RAHATSIZ, YÖNETİM DE!
Enis Destan’ın annesinin sosyal medyada yaptığı paylaşımlar hem teknik heyeti hem de yönetimi rahatsız ediyor. Dışarıdan gelen baskılar ve özellikle bir oyuncunun ailesi tarafından yapılan sosyal medya paylaşımları, disiplini zedeleyebilecek unsurlar olarak görülüyor. Sadece oyunculara değil, aynı zamanda teknik ekibe ve kulüp yönetimine yönelik bu tür dış müdahaleler, takım içindeki dengeleri bozabilir. Avcı’nın, bu paylaşımlardan rahatsız olduğu ve konuyu yönetimle görüştüğü iddiaları, kulüp içinde kulaktan kulağa dolaşıyor.Yönetim tarafında ise işin farklı bir boyutu var. Sosyal medya çağında taraftarlarla iletişimde şeffaflık önem kazansa da, bir oyuncunun ailesi tarafından yapılan paylaşımlar yönetimin işini zorlaştırıyor. Hem teknik ekibe müdahale gibi algılanabilecek bu paylaşımlar hem de taraftarların dikkatini bu tür konulara çekmesi, yönetimin kontrol etmekte zorlandığı bir duruma dönüşebilir. Bu durumun, özellikle kulübün imajını olumsuz etkileyebileceği ve bu nedenle yöneticilerin de bu süreçten rahatsızlık duyduğu konuşuluyor.Trabzonspor gibi büyük bir camiada, bu tür konuların dışarıya sızmaması ve takım içindeki huzurun korunması her zaman önceliklidir. Özellikle genç oyuncuların sahada gösterecekleri performans yerine ailelerin ya da dış etkenlerin gündeme gelmesi, takım içindeki disiplin anlayışını zorlayan bir durum olarak görülüyor.Bu süreçte teknik direktör Abdullah Avcı’nın, futbolcuların sadece sahadaki işleriyle ilgilenmeleri gerektiği yönünde sık sık vurgular yaptığı ve bu tarz dış baskılara prim vermek istemediği biliniyor. Avcı’nın, oyuncularına "Kendinizi sahada kanıtlayın, gerisi zaten gelir" mesajını sürekli yinelediği belirtiliyor. Ancak, sosyal medya çağında bu tür ailevi baskıların, özellikle genç oyuncuların üzerinde yaratabileceği etkiler de göz ardı edilemez.Kulüp içinde rahatsızlık yaratan bu sosyal medya krizi, şimdilik perde arkasında çözülmeye çalışılıyor. Hem Abdullah Avcı hem de yönetim, Enis Destan’ın sahadaki performansına odaklanarak bu tarz dış etkenlerin önüne geçmek istiyor. Ancak, sosyal medyanın gücü ve bu tür paylaşımların yayılma hızı düşünüldüğünde, bu durumun Trabzonspor camiasında daha fazla yankı uyandırıp uyandırmayacağı zamanla belli olacak.Bakalım Enis Destan’ın sahadaki performansı, annesinin sosyal medya paylaşımlarının önüne geçip onu daha fazla forma şansı bulduğu günlere taşıyacak mı? Yoksa bu sosyal medya rüzgarı, hem oyuncuyu hem de kulübü daha da zorlayacak mı? Bekleyip göreceğiz.
***
SAVİC KIRILGAN MI, ŞANSSIZ MI?
Trabzonspor'un savunma hattına büyük umutlarla transfer edilen deneyimli stoper Stefan Savić, ilk maçtan sakatlanınca ister istemez şu soruyu akıllara getirdi: Savic gerçekten şanssız mı, yoksa artık eski günlerinden çok uzak mı?Büyük bir transfer hamlesiyle gelen Savić, ilk maçına çıktıktan kısa bir süre sonra yine sakatlık haberiyle gündeme oturdu. "Daha bir maç oynadı, hemen sakatlandı" diye sitem eden taraftarlar, hemen yine kulübün transfer politikasını sorgulamaya başladılar. Kulüp doktorları ve teknik ekip, oyuncunun dönüşü için yoğun bir çaba sarf etse de, Savić’in durumu kafalarda soru işaretleri yaratıyor. Hal böyle olunca, dedikodu kazanı kaynamaya başladı. Kimileri Savić’in fiziksel olarak artık eski gücünde olmadığını iddia ederken, kimileri ise sadece büyük bir şanssızlık yaşadığını savunuyor.Sonuç olarak, Stefan Savić’in bu sezon Trabzonspor’a ne kadar katkı sağlayabileceği hala büyük bir soru işareti. Ancak bir gerçek var ki, Savić’in adı artık sadece futbol yetenekleriyle değil, sık sık yaşadığı sakatlıklarla da anılmaya başladı. Bakalım bu talihsiz süreç, onun için bir dönüm noktası olacak mı yoksa taraftarların sabrı daha ne kadar sınanacak?
***
KULÜBÜ MENAJERLER Mİ YÖNETİYOR?
Trabzonspor’da son dönemde dikkat çeken bir konu var: Menajerlerle olan ilişkiler. Bordo-mavili camiada, transfer sezonlarının hararetli günlerinde kulislerde dolaşan dedikodular, bazı menajerlerin kulüpteki etkisinin arttığı yönünde. Peki, bu söylentilerin aslı astarı ne?Transfer süreçlerine bakıldığında, belirli menajerlerin sürekli olarak ön planda olması dikkat çekiyor. Özellikle bazı oyuncuların transferlerinde bu menajerlerin rolü, "Bu işin içinde başka bir şey mi var?" sorusunu akıllara getiriyor. Taraftarlar arasında da bu durum rahatsızlık yaratmaya başlamış durumda. "Acaba kulüp, menajerlerin etkisi altında mı kalıyor?" sorusu sıkça dillendirilmeye başlandı.Kulüp içinden sızan bilgilere göre, bazı menajerlerin belirli oyuncuların transfer süreçlerinde fazlasıyla söz sahibi olduğu, hatta teknik ekibin kararlarını bile etkileyebilecek güce ulaştıkları iddia ediliyor. Bu da, bazı transferlerin gerçekten ihtiyaçtan mı yapıldığı yoksa menajerlerin önerileri doğrultusunda mı gerçekleştiği konusunda şüphe uyandırıyor. Hatta, genç oyuncuların bile bu menajerler tarafından yönlendirildiği ve profesyonel kariyerlerinin şekillendirildiği yönünde söylentiler had safhada.Duyarlı taraftarlar arasında ise bu durum endişe yaratıyor. "Trabzonspor, futbol menajerlerinin oyuncağı mı oldu?" gibi sert eleştiriler, sosyal medyada sıkça görülüyor. Camia, kulübün bu tür dış etkilere boyun eğmemesi gerektiğini savunuyor ve yönetimin menajerlerle olan ilişkilerini şeffaf bir şekilde yürütmesini talep ediyor.Bu dedikoduların ne kadar doğru olduğu belirsiz, ancak Trabzonspor gibi büyük bir camiada bu tür söylentilerin bile oluşması, yönetim için alarm zilleri çalmasına yetiyor. Menajerlerin etkisi altında kalmadan, sadece kulübün çıkarları doğrultusunda hareket edilmesi gerektiğini savunanlar, bu sürecin dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguluyorlar.Bakalım bu söylentiler, yönetim tarafından nasıl bir adımla karşılanacak ve bordo-mavililer bu durumdan nasıl çıkacak?
Zamanla göreceğiz.